Sürdürülebilirlik bilimini, olduğu gibi dünya ile olması gerektiği gibi dünya arasındaki köprüyü hem kavramsal hem de ampirik olarak araştıran, gelişmekte olan ancak henüz konsolide edilmemiş bir araştırma alanı olarak tanımlıyan, tematik öncelikler belirleyen çeşitli kavramsal, teorik ve metodolojik “helostik” yaklaşımlarla bir arada inceleme olanağı sunulan Fakülteler gündemde. Sürdürülebilirlik kavramı, 1987 yılında yayımlanan Brundtland Raporu’ndan bu güne kadar geçen zamanda, ulusal ve uluslararası düzeyde giderek önem kazanmıştır. “Ortak Geleceğimiz” adlı bu raporda sürdürülebilir kalkınma, “gelecek kuşakların kendi gereksinmelerini karşılayabilme olanaklarını tehlikeye atmadan bugünkü kuşakların gereksinmelerini karşılamak” olarak tanımlanmıştır. Sürdürülebilirlik yaklaşımının işletme düzeyindeki tanımı olan kurumsal sürdürülebilirlik ise şirketlerin tüm paydaşları için uzun vadeli ve sürdürülebilir değer yaratmak amacıyla, finansal ve ekonomik faktörlerin yanı sıra çevresel ve sosyal faktörleri şirket faaliyetlerine ve karar mekanizmalarına uyarlanması olarak ifade edilen bir kavrama dönüşmüştür.,Bu bağlamda,”sürdürülebilirlik” temalı yatırımların artması ve günümüzde artık şirketler için faaliyet raporlarında yer verilmekten öte “olmazsa olmazlar” arasına giren konu olan İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik alanlarında “holistik”yaklaşımla bilimsel çözümler üretmeye odaklanmıştır.Belki de tek bir akademik birimde bir araya gelmesini hayal bile etmediğimzi benzersiz bir dizi disiplini barındaracak ve “Holistik Ekonomi”nin temellerin oluşturacak ” ‘Sürdürülebilirlik Fakülte”‘ler ya faaliyet geçmiş ya da kuruluş aşamasında…
Stanford’da yeni bir fakültenin bölümleri:
https://sustainability.stanford.edu/ https://stanford.io/3FBEhI7
- Precourt Enerji Enstitüsü
- Dünya, Enerji ve Çevre Bilimleri Okulu
- Stanford Woods Çevre Enstitüsü
- İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi
- Hopkins Marine Station Tesisleri
——————————————-
(*)Holistik nitemi bütün anlamına gelen “holos kökünden gelmektedir. Yunanca’dan kaynaklı bu sözcüğün 1926’da Jan Christiaan Smuts tarafından “Holizm ve Evrim” yapıtında holizm olarak kullanıldığını görüyoruz. SmutsH holizm ile indirgemeci yaklaşıma karşıt bir biyolojik evrim anlayışını ortaya atmıştır: bütünsellik. Batı’da 1960’lardan sonra üç onyıl pek fazla akademik radarlara girmeyen holizm 1990’lardan sonra tekrar gündeme gelmiştir. Oysa Doğu’da bu kavram yaşamın ana felsefesidir.Holistik yaklaşımın dizgesel (sistemik) ve diyalektik bakış açılarıyla birlikte düşünülmesi gereğinin altını çizerek belirtelim. Aksi halde beklenilmedik ekonomik krizler anlamındaki siyah kuğuyu; iklim değişikliğinin getirdiği karmaşık krizler anlamındaki yeşil kuğuyu anlamak olanaklı olmayacaktır. Ekonomik olguları sosyal ve ekolojik boyutlarla birlikte ele almanın gerektiği açıktır. Bu üçgen ilgili kuram ve uygulamada sürdürülebilirlik olarak adlandırılmaktadır. Beri yandan uluslararası ilişkiler ya da siyaset bilimine giriş kitaplarında yaygın bir kavram vardır: MEP üçgeni. Olguları ele alırken ekonomik-siyasal-askeri boyutlarıyla birlikte ele almak gerekliliğini ifade eder.https://bit.ly/39BOHeP
Design of Holistic Economics for Sustainable World
Ing. Ivan Klinec, Institute for Forecasting, Slovak Academy of Sciences, Bratislava
The search for new economic theories for a sustainable world is one of the preconditions of change of present patterns in economic life of the individual, the society and the whole civilisation. The whole present human civilisation is under pressure to change its activities toward sustainable development, toward support of sustainable living and toward the creation of a new sustainable world. In the last decades of the 20th century, we are witnesses of failure of old classic economic theories especially at the end of last decade, when the global crisis of human civilisation and the global economy is growing with high speed and the danger of destruction of human civilisation is interconnected with present economic theories and the international economic and financial institution as World Bank, International Monetary Fund and World Trade Organisation. Especially now, monetary theory is a huge source of destruction of economies and societies on the national and also global level. The last two decades of the 20th century were also characterised by an emerging number of new economic theories as the new economics (Paul Ekins, Hazel Henderson, Pat Conaty, Manfred Max-Neef, Ernst Schumacher); green economics (Sara Parkin); steady-state economics (Herman Daly, John Cobb); geonomics (Patrick Carson, Julia Moulden); bioeconomics (Nicholas Georgescu-Roegen); socioeconomics (Amitai Etzioni); regenerative economics (Paul Hawken); humanistic economics, real-life economics and many others. All these new economic theories are characterised by diversification of the view of economic reality, search for designing new economic theories based on the law of Nature and the Universe and common dialog or multilog in searching for ways from the present global crisis of mankind. Common for all these theories is also a holistic view of economic, social and civilisation reality. We are witnesses of an emerging holistic economic theory, which is created together by all new economic thinkers oriented toward sustainable development and a sustainable world. The basic characteristics of the emerging new holistic economic theory are following:
1. The view of the economy as an open subsystem and part of higher systems as are the society, Nature and the Universe (Henderson, Parkin, Georgescu-Roegen, Daly, Ekins, Goldsmith, Schumacher, Capra, Gore).
2. The view of the global world economy as one undivided whole, the view of this economy as implicit order and the view of economic development and the globalization process as holomovement, with using the theory of wholeness and implicit order, which was created by David Bohm.
3. The view of partial economic theories and economic theoretical schools as partial maps of economic reality, as fragmentary views of one undivided reality and the view of economics as one science connected from a great number and diversity of parcial economic theories, all of which have their own time, space, purpose and limits, and no economic theory is possible to be absolute in any time and any space.
4. The change of view of reversibility of economic processes and view of economic processes as irreversible with the focus on economic dynamics instead of economic statics.
5. The implementation of term and conception of entropy into economic theories with its relationship to the whole economy and society instead of using the term uncertainty only in relationship to decision making processes and management (Georgescu-Roegen).
6. The change of view of the role of information in economy in direction to view it as in-formational and structure creating factor, which is creating a new structure of economy,
society and civilization (Toffler, Naisbitt, Drucker, Davis, Davidson, Tapscott, Kelly).
7. The view of economy as a dissipate structure, which is dissipating energy, materials and information and creating a new structure of society and whole civilisation around the civilisation attractors in the form of economic productive factors as are soil, work, capital and information and which determining structure and profile of economy, society and civilisation.
8. The value reorientation of individuals, society and civilisation toward sustainable values and respect to Nature and to the laws of Nature and the Universe.
9. The view of the emerging global economy as the challenge and chance of renewing the original significance of economics as the science about householding and overcoming alienation of their original significance in the industrial era, in global world economy man has to be housekeeper first and manager, businessman and financier second. The design of holistic economic theory is at a starting point and must be done by a great number and great diversity of economic thinkers from the whole world from various countries, but the speed of its creation is one of the main preconditions of changing the present direction of humankind toward a sustainable world and overcoming the emerging global crises.