[Önemli duyuru:https://bit.ly/3G2luo3(25 Ocak 2022) Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 30 Aralık 2021 tarih ve 2021.18 nolu oturumunda Yağmacı/Şaibeli Dergiler hakkında alınan 2021.18.643 sayılı karar aşağıdaki gibidir.
A- Yağmacı/şaibeli sayılmayan dergiler:
- WEB of Science’de Q1, Q2, Q3 sınıfında yer alan dergiler (Editöryal ve/veya basım süreçlerinde ücret talep eden veya etmeyen),
- WEB of Science’de Q4 sınıfında yer alıp editöryal (editorial processing charge) ve/veya basım sürecinde (article processing charge) ücret talep etmeyen dergiler,
- WEB of Science’de Q4 sınıfında yer alıp editöryal ve/veya basım süreçlerinde ücret talep etmekle birlikte sadece ilgili bilim alanı mensuplarının üye olabildiği bir branş derneğinin, üniversitenin, enstitünün veya bilimsel bir kurumun yayın organı olan ve 2010 yılı öncesinden itibaren basılmakta/yayınlanmakta olup abone usulü olarak çalışan ulusal/uluslararası dergiler,
B-Yağmacı/Şaibeli dergiler:
- Yukarıdaki kriterlere uymayan Q4 dergiler Yükseköğretim Kurulu’nun 07.03.2019 tarihli Genel Kurulunda alınan karar gereği, 07.03.2019 sonrası yayımlanmış makaleler için geçerli olmak üzere; makale kabulünden sonra yayımlanması için yazardan ücret veya ek ücret talep eden dergiler (yağmacı / şaibeli dergiler), bu ilişkinin bir çıkar çatışması içermesi nedeniyle doçentlik başvurularında (beyannamede) kullanılamaz.
Bu karar Doçentlik Yönetmeliği’nin ilgili maddesi uyarınca 2022 Mart başvuru döneminden başlamak üzere uygulanacaktır. İlgililere Duyurulur ÜNİVERSİTELERARASI KURUL BAŞKANLIĞ https://bit.ly/3G2luo3 ]
Yağmacı dergiler konusunda ÜAK tarafından yapılan açıklamaya binaen Q4 dergilere ilişkin bir incelemeyi sizlerle paylaşmak istiyorum: ÜAK tarafından yapılan açıklamaya göre, Q1, Q2 ve Q3 dergilerde sorun yok. Q4 dergilerde ise üniversite, üniversite fakülteleri, meslek odaları, muhasebe dernekleri, meslek örgütleri vb. kuruluşlar tarafından yayınlananlarda da sorun gözükmüyor. Bunların dışında kalıp ÜCRETLİ olan Q4 dergileri ise Yağmacı olarak nitelendiriyor. Bu bilgileri dikkate alarak https://www.scimagojr.com/journalrank.php category=1402&type=j&page=3&total_size=150 adresinden Q1, Q2, Q3 ve Q4 dergilere ilişkin inceleme yapabilirsiniz.
İlksöz: Deontoloji, bir mesleği uygularken mutlaka uyulması gereken ahlaki değer ve etik kuralları inceleyen bilim dalıdır.Bir meslek icra edilirken uyulması gereken etik kurallar bütünü…
İnsanın belirli ödevleri olduğunu varsayan ahlak öğretilerini temel alır ve bu öğretilerden kaynaklanan görev ve kuralların çeşitli mesleklerdeki somut izdüşümlerini inceler.
Şüpheli/korsan/yağmacı/istismarcı (predatory) dergilerle, bu tip dergi, kitap, konferans, kongre, sempozyum, kurultay kapsamında yapılan yayınların ve üstlenilen editörlük, editör yardımcılığı, yayın kurulu üyeliği, konferans düzenleme ve bildiri sunma gibi görevlerin, akademik kadrolarda yapılacak olan atama, yükseltme ve görev uzatmalarında hiçbir şekilde değerlendirilmemesi ve lisansüstü programlarda yerine getirmek zorunluluğu olan yayın şartları için kullanılmamalıdır.
– Editörler kurulu ile ilgili doğru olmayan bilgiler yer alabilmektedir.
– Genellikle bilinmeyen veya uydurma etki faktörü ile kabul görmemiş indekslerce tarandığı ifade edilmekle birlikte bazıları bilinen indekslere girebilmektedir.
– Yazar ve katılımcı başka bir deyişle “müşteri” sayısını artırmak amacıyla dergi, kitap ve etkinliklerin ilgi alanı ve kapsamı çok geniş olabilmektedir.
– Dergi, kitap ve etkinliğin ismi birden fazla bilim alanını kapsayan jenerik bir isim olabilmekte ve/veya “International” “European”, “Science” gibi tanıdık dergi izlenimi veren sözcükleri içerebilmektedir.
– Bir sayıda, aynı yazarın birden fazla makalesi ve olağandan çok sayıda makale yer alabilmektedir.
– Dergi ve kitaplarda yayımlanan makalelerde, ciddi bir hakem denetiminden geçmediklerinin delili olabilecek, bilgi, imla ve ifade hataları yer alabilmektedir.
– Dergiye makale gönderilmesini sağlamak için rahatsız edici “ticari” taktikler uygulanmaktadır.
Tüm bu ve benzeri etik ihlalleri için ilgili yetkili kurumlarca somut önleyici önlemler bir an önce ortaya konmak zorundadır. Aksi taktirde Yükseköğretimde kapanması derin yaralar açılacaktır.
Bu bağlamda hangi dergiler Doçentlik Başvuru Şartlarında( Beyannamede) kullanılamaz? https://bit.ly/33H0XTk
Yanıt: Yükseköğretim Kurulu’nun 07.03.2019 tarihli Genel Kurulunda alınan karar gereği, 07.03.2019 sonrası yayımlanmış makaleler için geçerli olmak üzere;
Makale kabulünden sonra yayımlanması için yazardan ücret veya ek ücret talep eden dergiler (Yağmacı/Şaibeli Dergiler), bu ilişkinin bir çıkar çatışması içermesi nedeniyle doçentlik başvuru şartlarında (beyannamede) kullanılamaz. Ancak özgeçmiş ve eserler listesine eklenmelidir.
Bu bağlamda aşağıdaki dergiler doçentlik başvuru şartlarında (beyannamede) kullanılabilir:
Makale başvurusu sırasında -kabul/red şartına bağlı olmaksızın- ücret alan dergiler,
Abonelik usulü ile çalıştığı halde ilgili makaleyi açık erişimli yapmak için ücret talep eden dergiler,
Makale basımı sürecinde yazarlardan herhangi bir ücret talep etmeyen dergiler
Başvuruda beyan edilen makalenin yayımlandığı dergi, şeklen yukarıda belirtilen “beyannamede kullanılamaz dergiler” nitelemesine uymakla birlikte, ilgili derginin bu kapsamda değerlendirilmemesi gerektiğini iddia eden adaylar gerekçesini belirterek ilgili makaleyi beyan edebilir.
https://beallslist.weebly.com/ https://bit.ly/39DBW1h
Makale sayımız artıyor. 2013’te 26 bin iken 2016’da 36 bini aştı. Ama çoğu etki düzeyi düşük dergilerde yayımlanıyor ve atıf almıyor. Her bilim alanında etki değeri en yüksek olan ilk yüzde 25’lik dilime giren dergilerde yayımlanan makalelerin dünya ortalaması yüzde 44 iken, Türkiye kaynaklı makalelerde bu oran yüzde 21. En düşük dilime giren makalelerin dünya ortalaması yüzde 20’nin altında iken bu rakam Türkiye için yüzde 34. Türkiye üniversitelerinden çıkan makalelerin çoğu en alt dilimdeki dergilerde yayımlanıyor.“https://goo.gl/mubz4D / https://goo.gl/y8bfWH / https://goo.gl/LRfUJd
Yağmacı (predatory) dergi tanımını literatüre Jeffrey Beall kazandırmış (Deprez ve Chen, 2017). Yağmacı tanımı bu çeşit dergilerde özellikle bilerek kasıtlı bir kandırmaca söz konusu olduğu için kullanılmış.. Tanımı hatalı bulan bazı araştırmacılar bu kelimenin yerine korsan (hijacked-illegitimate) dergi tanımını kullanmayı daha doğru görmüşler.. Söz konusu tanım kapsamında düşük yayın kalitesine sahip dergiler değerlendirilmiş (Shamseer ve Moher, 2017). Böyle dergiler kabul edilmiş yayın standartları ve kurallarına uygun olmadıkları için biçimsel açıdan “dergi” olarak dahi kabul edilmemektedir. Bunlar daha çok yayın hayatına yeni başlamış dergiler.. Anderson ise (2015a; 2015b) yağmacı terimi yerine “kötü niyetli” (bad faith) ve “yanıltıcı” (deceptive) terimlerinin kullanılmasının daha yerinde olduğunu savunmuş..
“Journal of Informetrics”te Kasım 2018’de yayımlanan “Predatory journals: Who publishes in them and why?” başlıklı okunması gereken çarpıcı bir makale ,Türkiye’den akademik unvan taşıyanların bu tür uyduruk dergilerde makale yayımlama yarışında dünyada üçüncü olduğunu belirtiyor. Araştırmaya göre bu tür 832 dergide 2017’de toplam 24.840 yayın (araştırma makalesi!) yer almış, tam 146 ülkeden!
Başı çeken ülkeler:
1. Hindistan (Sahte dergi tüccarlığının da cenneti)
2. Nijerya
3. Türkiye
Ayrıca bu tür dergilerin “editör” kadroları en çok hangi ülkelerde var diye bakıldığında Türkiye ikinci sırada!
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (International Consortium of Investigative Journalists – ICIJ) 2013 yılından bu yana dünyada 400 binden fazla bilim insanının yazmış olduğu 175 bin makalenin bu tür sadece 5 dergide yayımlandığını göstermiş..
Türkiye’de şimdi bu akademik tüccarlığın önü kesiliyor.
Bilimsel yayın kalitesinin arttırılması ancak araştırma ve yayın süreçlerinin bilimsel ilkelere ve etik normlara uygun olması ile mümkündür. 9 Mart 2019 tarihli YÖK kararında da belirtildiği üzere, son yıllarda üniversiteler ve saygın yayınevleri dışındaki bir kısım kuruluşlar tarafından yayınlanan yağmacı (predatory/korsan/istismarcı/şüpheli) dergilerin sayısındaki artış, dikkat çekici boyutlara ulaşmıştır. Bu nitelikteki dergilerin yaygın olarak görülen özellikleri aşağıda belirtilmiştir:
i) Bu dergilerdeki yazıların tümü PDF formatında ve DOI (Digital Object Identifier) numarasıyla “online” olarak yayınlanmaktadır.
ii) İlgili dergilerin web sayfalarında “uluslararası” kriterlerin sağlandığı ve endekslerde tarandıkları belirtilmektedir. Oysa genellikle, bilinmeyen veya (uydurma etki faktörü ile) kendi firmalarının/yandaş firmaların kurduğu endeksleri referans gösterebilmektedirler. Türkiye’de yayınlanan yağmacı dergilerin hiçbiri, ulusal veri tabanı olan ULAKBİM’de taranacak standartlara sahip değildir.
iii) Bu dergilerin tümü ticarî maksatla yayınlanmaktadır. Ayrıca dergiye yazı gönderilmesini sağlamak için rahatsız edici ticarî taktikler de uygulanabilmektedir.
iv) Bu dergilerde Editörler Kurulu ile ilgili eksik ya da doğru olmayan bilgiler yer almaktadır.
v) Bir sayıda aynı yazarın birden fazla yazısı yayınlanabilmekte ve olağanın çok üstünde sayıda yazı aynı sayıda yer alabilmektedir.
vi) Dergilerin hiçbirinde yazılar belli bir uzmanlık alanı ile sınırlanmamaktadır. Birbirinden çok farklı alanlardaki yazılar aynı sayıda yayınlanmaktadır.
vii) Yayınlanacak yazının ön hazırlık sürecini kısaltmak için, “açık hakemlik sistemi” diye adlandırılan bir yöntem kullanılacağı, yazının bizzat yazarı tarafından önerilen hakeme gönderileceği bildirilmektedir.
viii) Yazıların özgün olup olmadığı denetlenmemekte, hatta özgünlüğünün gerekli olmadığı belirtilmektedir. Yazılar daha çok derleme niteliğinde ya da ikincil kaynaklardan alıntı biçimindedir.
ix) Dergilerde yayınlanan yazıların çoğu bilimsel ifade ve yazım kurallarına uygun değildir. Yayınlanan yazıların hem Türkçe ve hem de diğer dillerdeki ifadelerinde önemli hatalar söz konusudur. Bu yazılarda kullanılan görseller/tablolar izin alınıp alınmadığına bakılmaksızın, kaynak belirtilmeksizin yayınlanmaktadır. Kaynakça/bibliyografya belli bir yazım kuralına göre düzenlenmemektedir.
YÖK ya da Üniversite Senatoları, nitelikli bilimsel üretimi engelleyen, genç araştırmacıların akademik kariyerlerine sabotaj niteliği taşıyan ve haksız kazanca yol açan bu tür yağmacı dergi, kitap, konferans/kongre/sempozyum kapsamında yapılan yayınların ve üstlenilen editörlük, editör yardımcılığı, yayın kurulu üyeliği, düzenleme kurulu üyeliği gibi görevlerin,
- Akademik kadrolarda yapılacak olan atama, yükseltme ve görev süresi uzatmalarında
- Lisansüstü programlardaki yayın şartlarının sağlanmasında
- BAP’a sunulabilecek yayınlar kapsamında
- Akademik teşvik başvurularında
kullanılamayacağına oybirliği ile karar vermesi.ülkemizin bilimselik düzeyinin yükseltilmesinde önemli kilometre taşı olacaktır.
Not:
i-TÜBİTAK 2020 UBYT Programı ve Dergi Listesi İlan Edildi https://bit.ly/2JaZQ9v
ii-ÜAK ‘ın kabul ettiği TR Dizin’de Dizinlenen Dergi Listesi – Cahit Arf Bilgi Merkezi – Ulakbim
iii–Makalenin yayımlandığı derginin hangi çeyrekte (Q1 veya Q2) yer aldığının önemi yok.
iv-2020 yılı UBYT Uygulama Usul ve Esaslarında yeni düzenlemeler yapılmış ve UBYT Programı’nda kaynakların en nitelikli yayınların teşviki yönünde kullanılması amacıyla belirli eşik değerinin üzerindeki dergiler dergi listelerine alınmış.
Bu amaçla 2020 Yılı UBYT dergi listesinde SCIE ve SSCI için farklı MEP eşik değerleri belirlenmiştir. Türkiye adresli olmayan uluslararası bilimsel SCIE dergileri için asgari MEP değeri (MEPe) 0,5 , SSCI dergileri için asgari MEP değeri (MEPe) 0.25 olarak belirlenmiş.
UBYT Uygulama Usul ve Esasları MADDE 5 – (1) gereği uluslararası bilimsel dergiler, ilgili yıla ait Journal Citation Reports’dan alınan Makale Etki Puanına göre sıralanmaktadır.
v-Predatory – yağmacı dergileri listeleyen ve ayrıca yayın yapmaya uygun bilimsel akademik dergilerin değerlendirmesini sunan Cabells veritabanı
Erişim Adresi: https://www2.cabells.com//
Türkçe Sunum: Yağmacı Yayınları Belirleme
İngilizce Sunum : Identifying Predatory Publications
Cabells bir dergi keşif kaynağıdır ve makale göndermek için dergi seçme konusunda yardımcı olacak iki veritabanı sunar:
Journal Blacklist: Hızla artan predatory – yağmacı dergiler araştırmacıların kaliteli bilimsel dergilere erişimini ve oralarda yayın yapmalarını zorlaştırmaktadır. Journal Blacklist yağmacı, aldatıcı ve sahte dergilerin taranabilir tek veritabanıdır. Uzmanlar 65’ten fazla göstergeye göre olası istismarcı ve yalancı uygulamaları belirler ve analiz ederler. Her bir kayıt, derginin gerçek bilgilerini ve değerlendirmede ortaya çıkan her bir hatalı davranışı ayrıntılı olarak rapor eder. 12.000’den fazla yağmacı dergi listelenmektedir.
Journal Whitelist: Doğrulanmış ve saygın akademik dergiler hakkında kritik bilgiler içeren, taranabilir bir veritabanıdır. 18 disiplinde 11.000’den fazla akademik derginin verilerini içerir. Bu ürün akademi için dergiler hakkında bir merkez ve dergi kalitesi için bir standart olarak hizmet eder.
Tanıtım ve ayrıntılı bilgiler için kaynaklar: https://blog.cabells.com/resources/
Cabells tanıtım broşürü için tıklayınız…
Son Söz: “İnsan denen varlıkta değerleri ele geçirme içgüdüsü vardır. Ne var ki bilim, altın gibi elden ele geçebilen, elden ele geçtikçe de değerini yitirmeyen bir şey değildir. Bilim onu hak etmeyenlerin ellerinde kısa bir süre içinde değerini yitirir ve yok olup gider.” Akademide intihal (fikir hırsızlığı) karanlık tarafa giden yoldur. “Özgünlükte başarısız olmak, taklitte başarılı olmaktan daha iyidir” (Herman Melville,1850).. Güven asimetriktir. Kazanması zor, kaybetmesi kolaydır. Siz siz olun bu yola tevessül etmeyin.Günün birinde birisi çıkar araştırır ve utanırsınız, itibarınızı kaybedersiniz. Başkalarının yaptığı akademik dürüstlük ve yayın etiği ihlallerinin sizi üzmesine ve akademik şevkinizi kırmasına izin vermeyin. Aksine değerinizi hatırlayın. Üniversitelerde akademik dürüstlük kültürünü sizler oluşturacağınızdan şüpheniz olmasın.Yükseköğretimin fırtınalı sularında sürekli değişen atama kriterlerine rağmen paraşütsüz, dolambaçsız, numarasız, akademik ölçütleri sağlayarak doğrudan öğretim elemanı olabilmiş olanlara selam olsun….
————————–
Referans:
Demir,Selçuk Beşir.(November 2018),”Predatory journals: Who publishes in them and why?”Journal of Informetrics,Volume 12, Issue 4, November 2018, Pages 1296-1311.
Anderson, R. (2015a, 11 Mayıs). Should we retire the term “predatory publishing”? . https://scholarlykitchen.sspnet.org/2015/05/11/should-we-retire-the-term-predatory-publishing/
Anderson, R. (2015b, 17 Ağustos). Deceptive publishing: Why we need a blacklist, and some
suggestions on how to do it right. https://scholarlykitchen.sspnet.org/2015/08/17/deceptive-publishing-why-we-need-a-blacklist-and-some-suggestions-on-how-to-do-it-right/
Anderson, R. (2017a, 25 Temmuz). Cabell’s new predatory journal blacklist: A review. https://scholarlykitchen.sspnet.org/2017/07/25/cabells-new-predatory-journal-blacklist-review/
Deprez, E. E. and Chen, C. (2017, August 29). Medical journals have a fake news problem. Bloomberg Businessweek.
Shamseer, L., Moher, D., Maduekwe, O., Turner, L., Barbour, V., Burch, R. ve Shea, B. J. (2017).
Potential predatory and legitimate biomedical journals: can you tell the difference? A cross-
sectional comparison. BMC medicine, 15(1), 1-14.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5353955/,
——————————————————————————————————
2019 Yılı UBYT Programı Dergi Listesi İlan edildi.
TÜBİTAK Türkiye Adresli Uluslararası Bilimsel Yayınları Teşvik (UBYT) Programı 2019 yılı dergi listesi ilan edilmiştir. UBYT Uygulama Usul ve Esaslarında yapılan düzenlemeler, yayın kalitesini teşvik edici birçok yeni uygulamayı içermektedir. Dergilerin Makale Etki Puanı (MEP)’i temel alan yönteme göre teşvik miktarları belirlenmiştir.
—————————————–
Not:
(1)İnternet devriminin en büyük yalanı: “Her şey internette zaten var.” Burada, “şey” denilen şey, veri/bilgi. Bu, çeyrek doğru. Çünkü eğer bunları internete yüklersen, gerçekten varlar. Ama internette “her şey” yok. Çünkü çok sayıda kurum/kuruluş, veri/ bilgiyi oraya yüklemiyor. Örneğin, binlerce bilimsel derginin yayıncıları, yayınladıkları bilimsel makaleleri parayla sattıkları için bunları internete koymaz. İlle okumak isteyen, para öder, satın alır. İnternette “açık erişim” sayesinde ulaşılan bilimsel makaleler de var. Ama hem sayıca daha az, hem henüz “kapalılar” kadar prestij kazanmadılar, çünkü onlar çok eskiden beri var.
Sanki yokmuş gibi davranılan bu durum kaç yüzyıldır sürüyor: Bilimsel dergilerin abone ücretleri astronomik. Üniversite kütüphaneleri her yıl abone ücreti olarak pek yüksek rakamlar ödemek zorunda. Kişisel abonelik düşünmek hayal. Bilimsel dergi yayıncılığını tekeline alan sayılı yayınevi düzenden memnun. (Para karşılığı her türlü “bilimsel” (!) yazıyı basan sahte dergiler ise apayrı bir skandal, ama konumuz o değil). Yeni yayınlanan PayWall adlı bir saatlik belgeselde, bu tekellerin kârının yüzde 35-40 dolayında olduğunu, görüş belirten 60’ı aşkın bilimci, kütüphaneci, uzman dile getirdi. Yoksul ülkelerin üniversiteleri bu çok pahalı abone ücretlerini ödeyemediği gibi, varlıklı ülkelerde dahi bu ödemede güçlük çeken okullar çoğalıyor. Avrupa Birliği’nde 11 ülkenin bilim ve teknoloji siyasetini belirleyen devlet kurumları, kamu fonlarından desteklenen bilimsel araştırma sonuçlarının, parayla satılan bilimsel dergilerde “yayınlanmamasını” kararlaştırdı.
AB Komisyonu Araştırma, İnovasyon ve Bilim Bakanı Máire Geoghegan-Quinn: “Avrupalı vergi mükellefi, bilimsel araştırma yayını için iki kez ücret ödememeli”. Yani, vatandaşın devlete ödediği vergiden Ar-Ge payı kesilecek, ama sonra bir de bilimsel makaleyi okumak için tekrar ücret ödemesin.
Buna göre, 2020’den itibaren Avusturya, Fransa, İrlanda, Benelüks, Norveç (AB üyesi değil, ama bağlantılı), Slovenya, İngiltere, İtalya, Polonya, İsveç’te devletten Ar-Ge fonu alan bilimciler, yayınlarını okura ücretsiz yayınlayan “açık platformlarda” (open access) yayınlamak zorunda kalacaklar. Bu girişimin adı Plan-S (Buradaki S harfi Science=Bilim anlamına, ama “Speed=Hız”, “Solution= Çözüm”, “Shock=Şok” anlamını yükleyenler de var). Çoğunun geçmişi geçen yüzyıllara dayanan “prestijli” ama pek pahalı bilimsel dergilerin buna tepkisi acaba ne olacak? İlk ücretli bilimsel dergi yayınını 1665’te Londra’da Kraliyet Bilim Derneği (Royal Society) “Philosophical Transactions” adlı dergisiyle başlatmıştı.
Bugün Nature Springer (Üç bin bilimsel dergi yayınlıyor!), Elsevier (İki bin 500 dergi!, yılda 430 bin makale), Wiley, Taylor & Francis, Sage başta, geleneksel akademik yayıncıların yüzde 85’i abone sistemiyle çalışıyor. Açık Sistem Yayıncılığında ise dergi, yazarından ücret alır ama okurdan almaz. Dijitalleşme sayesinde bazı bilimsel dergilerin, doğrudan internetten yayınlanması da çağımıza özgü yeni bir durum. Kağıt baskısı olmayan bu dergilere yayın sunma süreleri kısa, ücretleri az, dünyaya dağılımı saniye işi. AB adına durumu araştıran Science-Matrix bulgularına göre 2004 -2011 döneminde bilimsel makale yayınlarının yüzde 40’ı açık erişimde yayınlandı. 2008 – 2011 döneminde ise açık erişimde en çok yayın yapan ülke Brezilya (yüzde 63), sonra Hollanda, Portekiz. Açık erişimde en çok biyo-tıp, matematik, istatistik dalları göze çarpıyor. Sosyal – beşeri bilimler, uygulamalı bilimler, mühendislik, teknoloji daha geride.
Elsevier’in kapalı yayın politikasını benimsemeyen Lingua adlı dilbilim dergisinin 30 editörü, sessiz sedasız bir örgütlenmeyle dergilerini Elsevier’den 2015’te çekiverdiler. Ve aynı dergiyi Glossa adıyla kurdular, açık erişime açtılar. Kazakistan’lı bilimci Alexandra Elbakyan, Sci- Hub sitesiyle, erişime kapalı 64 milyon makaleyi korsan erişime açarak bilimcilerin sevgilisi oldu.
(2)SOSYAL BİLİMLER AKADEMİK YAYINCILIK ÇALIŞTAYI – III (26 ARALIK 2020) KARARLARI
Sosyal Bilimler Akademik Yayıncılık Çalıştayı – III, 26 Aralık 2020 tarihinde çevrim içi olarak
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi iş
birliğinde düzenlenmiştir. Çalıştayda, hakemli dergi yayıncılığın sorun ve ihtiyaçları ile bunların
çözümüne yönelik konular ele alınmıştır. Bu kapsamda ilk oturumunda “Teknik, Hukuki ve
Akademik Açıdan İdeal Dergi”, ikinci oturumunda “Akademik Yayınların Üst Veri Yapısı ve
Uluslararası Entegrasyonu”, üçüncü oturumda ise “İndekslere Kabul Şartları ve İndekslerin
Kaliteli Dergi Yayıncılığına Etkisi” görüşülmüştür. Çalıştayda yapılan değerlendirmeler sonunda,
aşağıda sunulan 25 karar kabul edilmiştir.
Mevzuat Düzenlemesi İhtiyacına Dair Alınan Kararlar
1. Hakemli dergiler, bilimsel araştırma sonuçlarının kamuoyuna ulaştırılmasında ve üretilen
bilginin yaygınlaştırılmasında önemli bir görev ifa etmektedir. Ayrıca bu dergilerde
yayımlanan makaleler akademik görevlendirme, kadro ve bilimsel teşvik işlemlerinde de
dikkate alınmaktadır. Bu açıdan; çoğu, bir üniversite veya fakülte adına yayın yapan
hakemli dergilerin akademik yayıncılık standartlarına uygun yayın yapmaları önem
taşımaktadır. Bununla birlikte Türkiye’de üniversite yayını olan akademik dergilerin tabi
olduğu Yükseköğretim Kurulu’nun 1984 yılında çıkarttığı “Üniversitelerde Ders Aracı
Olarak Kullanılan Kitaplar, Teksirler ve Yardımcı Ders Kitapları Dışındaki Yayınlarla İlgili
Yönetmelik”, ihtiyaca cevap verememektedir. Bu yönetmeliğinin “akademik süreli
yayıncılığa dair ulusal standartları” içerecek şekilde güncellenmesine ihtiyaç
duyulduğuna1,
2. 14/05/2018 tarihli Akademik Teşvik Yönetmeliği ile akademik faaliyet listesinden
çıkarılan hakemlik görevinin yeniden yönetmeliğe eklenmesinin, akademik dergi
yayıncılığının desteklenmesi açısından gerekli olduğuna,
3. Hakemli dergilerinde makalelerin süreç takibinde görev alan editör yardımcıları ve alan
editörlerinin Akademik Teşvik Yönetmeliği kapsamında puan alabilmesine dair çalışma
yapılmasının önerilmesine,
4. Doçentlik başvuru şartlarında Filoloji, Hukuk ve İlahiyat gibi bazı bilim alanları için
uluslararası makale kategorisinde yer alan “uluslararası alan indekslerinin” hangileri
olduğunun belirlenmemiş olmasının doçent adayları, değerlendirme jüri üyeleri ve
editörleri tereddütte bıraktığına ve bu konudaki belirsizliği gidermeye yönelik bir
düzenleme yapılmasının gerekli olduğuna,
5. Süreli akademik dergilerde yapılan editörlük görevinin, doçentlik başvurusunda puan
değerinin olmasına dair düzenleme yapılmasının önerilmesine,
karar verildi.
Araştırma ve Yayın Etiğine Dair Alınan Kararlar
6. YÖK bünyesinde araştırma ve yayın etiğine dair ihlal başvurularının yapılabileceği ve
değerlendirildiği merkezi bir birim kurulmasının önerilmesine,
7. İntihal ve çifte yayın gibi etik ihlallerin, yazarların akademik yazım ve araştırma etiğine
dair bilgi ve farkındalıklarının artırılması ile azaltılabileceğine, bunun için lisans
döneminden itibaren öğrencilerin hazırladıkları seminer ve ödevlerde akademik
araştırma ve yazım etiğine uygunluğun aranması gerektiğinin vurgulanmasına,
1 Yönetmelik Taslağı: https://bit.ly/3ixmeY4
Sosyal Bilimler Akademik Yayıncılık Çalıştayı – III (26 Aralık 2020) Kararları
https://sba.ayk.gov.tr/
8. Dergilere gönderilen makalelerin ön inceleme, intihal taraması, yayın etiği incelemesi
aşamalarından sonra hakem değerlendirmesine gönderilmesine, intihal tarama
sonucunda tespit edilen benzerlik oranının – dipnot ve kaynakça hariç, atıf ve alıntı
ilkelerine uyulması şartı ile – en fazla %20 olmasına ve yazarınca benzerlik oranı
düşürülmeyen bir çalışmanın hakem sürecinin başlatılmamasına,
9. Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi’nde, aktif katkısı
olmayan kişilerin yazarlar arasına dâhil edilmesi ile aktif katkısı olmadığı halde nüfuzunu
kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmenin “haksız yazarlık [haksız editörlük]”
başlığı altında yayın etiğine aykırı eylemler arasında sayılması nedeni ile dergilerde aktif
olarak görev üstlenmeyen kişilerin dergilerin editöryal ekibine dâhil edilmemesinin yayın
etiğinin bir gereği olduğunun duyurulmasına
karar verildi.
Editöryal Yapıya Dair Alınan Kararlar
10. Sosyal bilimler alanında yayın yapan dergilerin büyük kısmının yayıncısının üniversiteler
olduğu ve mevcut Yayın Komisyonlarının dergi yayıncılığında yeterince etkin olmadığı göz
önünde bulundurularak, Üniversitelerde “Akademik Yayıncılık Birimi”nin kurulmasının
önerilmesine,
11. Dergilerde Yayın Kurulunun etkin olarak işletilmesinin önemli olduğuna, dergiye ulaşan
makalelerin değerlendirme sürecine alınmadan önce konusuna göre kurulda yer alan
uzman üye veya üyelere incelenmek üzere sunulmasının gerekli olduğuna,
12. Dergilerde editörlerin görev değişimi sürecinde yeni sayı yayımı, indekslere başvuru ve
veri iletim işlemlerinde aksamalar olabildiği dikkate alınarak, bu tür aksaklıkların
engellenmesi amacıyla görev devirlerinde derginin mevcut durumunu gösterir rapor ile
dergiye ait kullanıcı şifrelerinin yazılı olarak devredilmesinin bir usûl olarak belirlenmesi
ve uygulanmasının dergi yayıncılarına önerilmesine,
13. Editörlük süresinin üç (3) yıl olarak uygulanmasının ve editörlük süresinin sonuna gelen
tecrübeli editörlerin Yayın Kurulu üyesi olarak ilgili dergilerde göreve devam etmelerinin
önerilmesine
karar verildi
Matbu ve Elektronik Dergi Yayıncılığına Dair Alınan Kararlar
14. Matbu dergiler gibi elektronik dergilerin de yayınladıkları her sayı için sayı jenerik sayfası
oluşturmalarının gerekli olduğuna, jenerik sayfalarında ISSN/e-ISSN, cilt, sayı, yayın
tarihi, yayıncı, yazı işleri müdürü, editör, alan editörleri/editör yardımcıları, yayın kurulu,
danışma kurulu, tarandığı indeksler ve dergi iletişim bilgisi gibi dergiye dair temel
bilgilerin yer alması gerektiğine,
15. Yayımlanan her yeni matbu sayının Derleme Kanunu’nda belirtilen ilgili kurumlara
gönderilmesine ve online dergilerin sayı verisinin ise Milli Kütüphane Elektronik Yayın
Derleme Sistemi EYDeS’e yüklenmesinin Derleme Kanunu gereği yasal bir zorunluluk
olduğunun duyurulmasına,
16. Dergilerin, dergiye özel bir kaynak gösterim biçimi usulü yerine APA, Chicago ve İSNAD
gibi uluslararası kaynak gösterme sistemlerinden birini tercih edip kullanmalarının hem
‘temiz kaynakça verisi’ hem de atıf ve etki değeri hesaplamaları için önemli olduğunun
vurgulanmasına,
17. Sosyal ve beşerî bilimler alanında hazırlanan çalışmalarda kullanılmak üzere Türkiye
merkezli olarak geliştirilen, Türkçe, İngilizce, Farsça ve Arapça versiyonları da bulunan
Sosyal Bilimler Akademik Yayıncılık Çalıştayı – III (26 Aralık 2020) Kararları
https://sba.ayk.gov.tr/
akademik yazım, atıf ve kaynak gösterme sistemi İSNAD’ın (www.isnadsistemi.org)
dergiler tarafından kullanılmasının Yayın Kurullarına önerilmesine
karar verildi.
DergiPark Hizmetine Dair Alınan Kararlar
18. TÜBİTAK ULAKBİM’in akademik dergiler için ücretsiz olarak sunduğu elektronik ortamda
barındırma, editöryal süreç yönetimi ve DOI hizmetlerini içeren DergiPark’ın, hizmet
sunduğu dergi sayısına uygun proje ekip sayısı ile güçlendirilmesinin önemli olduğuna ve
DergiPark’a iletilen aksaklıkların giderilmesinde geçen sürenin dergilerin işleyişini
olumsuz etkilediğinin belirtilmesine,
19. Bazı yazarların, aynı çalışmasını birden fazla dergiye göndermesi sorunu ile
karşılaşılabildiği dikkate alınarak yayın etiğine aykırı bu tür teşebbüslerin engellenmesi
amacı ile DergiPark üzerinden yeni makale gönderildiğinde, o yazarın DergiPark
bünyesindeki dergilerde işlemde olan makalelerinin ilgili editör tarafından
görülebilmesine imkân sağlayan teknik bir düzenlemenin bir ihtiyaç olduğuna,
20. DergiPark ile intihal yazılımları arasında, sisteme yüklenen çalışmaların ön kontrol
aşamasında benzerlik raporunun doğrudan alınabileceği bir yazılım entegrasyonunun
yapılmasının bir ihtiyaç olduğuna,
21. DergiPark üzerinden ‘Hakemlik Belgesi’ oluşturulabilmesi için bir çalışma yapılmasının
gerekliliğine,
22. DergiPark’ın Azerice ve Kırgızca gibi Türk dilleri ile Arnavutça, Boşnakça ve Bulgarca
dillerinde de hizmet sunabilmesine yönelik geliştirme çalışması yapılmasının
önerilmesine
karar verildi.
İndekslere Dair Alınan Kararlar
23. Akademik indekslerin, dergileri belli kriterler çerçevesinde değerlendirdikten sonra kabul
veya reddeden bir değerlendirme süreci yürüttüklerine ve “ulusal”, “alan”, “uluslararası”
olmak üzere kategorileri bulunduğuna; kendilerine başvuru yapan tüm dergilerin makale
verisini herhangi bir incelemeden geçirmeden doğrudan kabul eden ve yayınlayan online
platformların indeks niteliği taşımadığına ve sadece “veri tabanı” olduğuna; bu nedenle
dergi web sayfaları ile sayı jenerik sayfalarında derginin tarandığı indeksler ile veri
tabanlarının ayrı listeler halinde “İndeksler/Indexes” ve “Dijital Platformlar/Platforms”
şeklinde yayınlamasının gerekli olduğunun duyurulmasına,
24. Ulusal ve uluslararası indekslere yapılan başvuruların teknik eksiklikler sebebiyle
olumsuz neticelenmemesi için dergilerin ISSN kayıtlarındaki ve web sayfalarındaki
Türkçe ve İngilizce bilgiler ile matbu sayıların jenerik sayfalarındaki bilgilerin güncel ve
aynı olması gerektiğinin duyurulmasına,
25. Dergilerin web sayfaları ile yayınlanan sayıların jenerik sayfalarında, dergilerin tarandığı
indekslerin tam isimleri ile indekslere kabul tarihlerinin de yazılmasının gerekli olduğuna
karar verildi.
(***)i-Tum arastirmacilarin bakmasi gereken bir site: http://ueam.metu.edu.tr/intihal
ii- Özensiz araştırma – Prof.Dr..Ersin Yurtsever https://bit.ly/2NRUoum
iii-Bilimin Ahlakı Üzerine..]https://bit.ly/3geOY7L
iv- Predatory journals: Who publishes in them and why? https://bit.ly/30FW659
v-Scientists in the third world https://bit.ly/3GloXOs
vi-Sahte akademik dergilerde en çok makale basılan ilk üç ülke: Hindistan, Nijerya, Türkiye”Predatory journals: Who publishes in them and why” https://bit.ly/385gBPQ